Mobbing (Psikolojik Taciz) ve Hukuk Sistemindeki Eksiklikleri

KVKK hakkında merak edilenler

Latince “mobile vulgus” sözcüğünden gelen Mobbing kelimesi, psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamlarına gelmektedir. Mobbing kavramı çok eskiye dayanan ve nadir karşılaşılan bir taciz iken günümüzde oldukça sık karşılaşılan tacizler arasında yer almaktadır. Mobbing’in en belirgin özellikleri ise kasıtlı olarak yapılması, uzun süreli olması, sistematik olarak tekrarlanması ve kötü niyetli amaçlara hizmet etmesidir. Mobbing’in özel ya da kamu her türlü işyerlerinde olması mümkündür. Aynı zamanda çalışma ortamlarında her kadro ve kademede şiddete maruz kalınabilir. Günümüzde Mobbing, cinsiyet ve hiyerarşi farkı gözetmeksizin tüm kültürlerde ve tüm işyerlerinde gerçekleşebilen bir olgu olmakla birlikte Mobbing’e maruz kalma riski, herkes için vardır.

Mobbing kavramını hukuksal boyutta incelediğimizde ise Uluslararası veya Ulusal, doğrudan veyahut dolaylı birçok hukuki korumaların mevcut olduğu şüphesiz açıktır. Özellikle Ulusal hukuk açısından değerlendirildiğinde sadece 4857 sayılı İş Kanunu’nu ilgilendiren bir konu olmadığı, aynı zamanda Borçlar Kanunu, Medeni Kanunu ve Ceza Kanunu açısından düzenlenmesi gereken bir konudur. Türkiye Cumhuriyet Devletinde, psikolojik taciz kavramı ve anlatımı 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanunu ile birlikte Türk Hukuk sisteminde ilk kez pozitif hukuk kaynağına kavuşturulmuştur. Bu bağlamda TBK. M. 417 hükmünü getirerek cezai yaptırımlar ile sorumluluklar öngörmüştür.

TBK. M. 417:

İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.

İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür.

İşverenin yukarıdaki hükümler dâhil, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir.

Bu kanun maddesi, Mobbing açısından önemli olmakla birlikte yeterli yoğunluğa ve açıklığa sahip değildir. Psikolojik taciz tanımı, TBK. M. 417’de yapılmış değildir. Buna karşılık konuya ilişkin yargı kararlarına bakıldığında bazı Yargıtay kararlarının genel olarak psikolojik tacizin tanımladıkları görülmektedir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin bir kararında “… Ülkemizde yaygın olarak kullanılan ifadesiyle işyerinde bir veya birkaç kişinin istenmeyen bir kişi olarak ilan ettikleri kişiyi dışlayarak, sözlü ya da fiziksel tacizde bulunarak mutlak itaate zorlamak, yıldırmak ve bezdirmektir” şeklinde tanımlama yoluna gidilmiştir. Yine yakın döneme ilişkin bir Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında ise “… Türk Hukukunda Psikolojik taciz (Mobbing) işyerinde çalışanlara, diğer çalışanlar veya işverenler tarafından sistematik biçimde uygulanan, tekrarlanan her türlü kötü muamele, tehdit, şiddet, aşağılama gibi davranışlar” olarak ifade edilmiştir. Psikolojik tacize ilişkin Yargıtay kararları bakımından da tek ve genel olarak geçerlilik kazanmış bir tanımının ortaya çıktığı söylenememektedir. Düzenlenen kanun maddesinin ve Yargıtay kararlarının en önemli eksikliği ise ispat yükünün Mobbing mağduruna bırakılmasıdır. Psikolojik tacize uğramış mağdur genel hükümlere göre ispatla sorumlu tutulmuştur. Fakat mağdur açısından ispatlanması uygulamada son derecede güçtür. Diğer taraftan ispat yükünün tamamen mağdurdan alınması ve psikolojik taciz uyguladığı iddiasına maruz kalan kişi ya da kurumlara bırakılması ise kötü niyetli davranışlara yol açacaktır. Bu değerlendirmeler dikkate alınarak kanun koyucu tarafından hassas incelikte düzenlenerek ispat yükünün ortaya çıkan olgular açısından yer değiştirilebilmesi sağlanmalıdır.

Bütün bu hususlar dikkate alındığında ülkemizde psikolojik taciz mağdurlarına yeterince güçlü bir koruma sağlanamadığı sabittir. Bu bağlamda İnsan Hakları, TBK. M. 417 ve Uluslararası hükümler dikkate ve temele alınarak Mobbing kavramının tanımı 4857 sayılı İş Kanununda ele alınması ihtiyacı söz konusudur. Genel olarak Psikolojik taciz eylemlerinin önlenmesi ve psikolojik taciz mağdurlarının etkin biçimde korunması konusunda ülkemizde geçmişten günümüze kadar belirgin adımların atıldığı ama bunların daha ileriye götürülmesi gerektiği görülmektedir.

Bizimle iletişime geçin.
+90 352 221 39 86 Hemen Arayın!

Bizimle iletişime geçerek randevu alabilirsiniz. İletişim adreslerimiz İletişim Sayfamızdadır.

Menü