Adil Yargılanma Hakkı” Süre Değerlendirmesi ve Hukuk Sisteminde Alınabilecek Tedbirler

KVKK hakkında merak edilenler

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. Maddesinde yer alan “Adil Yargılanma Hakkı” başlığı altında ancak makul süre içerisinde tamamlanan yargılamanın adil olabileceği ifade edilmiştir. Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından kamuya açık olarak ve makul bir süre içerisinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. Evrensel nitelikli insan haklarının en önemlilerinden olan adil yargılanma hakkı doğal hukuka dayanmaktadır. Yargılama en kısa sürede sonuçlandırıldığı takdirde adalet kazanacaktır. Adalet hususu tek başına süre ile sınırlandırılmamakla birlikte makul süre ön şart niteliğindedir. Makul sürede yargılama ilkesinin amacı uyuşmazlığın tarafların yargılanma işlemlerinin uzatmasını önlemek, mahkemelere güvenin korunmasını sağlamak, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında keyfiliğin önüne geçmeyi sağlamak ve tarafların başka arayışlara girmesini önlemek gibi birçok amaç ve amaçlar sıralanabilir. Her ne kadar AİHS’de yer alsa da makul süre kavramı açıkça tanımlanmamıştır. Makul kelimesi akla uygun, akıllıca olarak kullanılmaktadır.

Makul sürede yargılamanın sağlandığının ifade edilebilmesi için dava konusunun niteliği, ilgililerin tutumu, yargılama makamlarının tutumu ve beklenen faydanın yansıması hususları dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Diğer bir husus ise makul sürenin başlangıcı ve sürenin sona erdiği tarih ceza davalarında ve hukuk davalarında farklılık göstermektedir. Makul sürede yargılanması ilkesi hiyerarşi açısından ülkemizde en üst konumda olan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141. Maddesinde de düzenlenmiştir.

Anayasa Madde 141:

Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir

Fakat siyasi ve hukuki gerekçelere dayanarak verilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ceza davaları açısından makul sürenin ihlal edildiği konusunda ülkemiz hakkında verilmiş pek çok kararı bulunmaktadır. Ülkemizde Anayasa Mahkemesi’nin sitesinde yayımlanan yaklaşık her üç karardan birinde makul sürede yargılama hakkı ihlali tespit edilmiştir.

Davaların hukuki çözümündeki güçlükler, maddi olayların karmaşıklığı, delillerin toplanmasında karşılaşılan engeller, taraf sayısı gibi kriterler bulunsa dahi tarafların doğal hukuktan gelen özgürlük ve yaşam haklarını ihlal edilmemesi gerekir.

Sonuç olarak makul süreden beklenen amaç ya da amaçların gerçekleştirilebilmesi için devletlerin yargılamalarını makul sürede sonuçlandırmasını sağlayacak tüm tedbirleri almaları gerekmektedir. Adaleti tesis etmede kuşkuya yer vermeyecek ölçüde makul süre korunmalıdır. Süreyi korumak adına bir dizi önlemler alınmalıdır. Ceza Muhakemesinin hızlandırılması gerekmektedir. Duruşmada hâkimlerin keyfi değişmesinin önüne geçilmelidir. Bir hâkim görev yeri değişse bile elindeki davaları bitirmeden yeni görev yerine gönderilmemelidir. Diğer bir önlem ise davaların uzun sürmesi halinde öncelikli hale getirilmesi sağlanmalıdır. Bu gibi önlemler alınırken Ceza Adalet Sisteminin, demokratik, laik hukuk devleti ilkelerinden fedakârlık edilmeden, makul bir hıza kavuşturulması gerekir.

Bizimle iletişime geçin.
+90 352 221 39 86 Hemen Arayın!

Bizimle iletişime geçerek randevu alabilirsiniz. İletişim adreslerimiz İletişim Sayfamızdadır.

Menü